ALLAH'üs-SAMED - IV

Değerli @doktormikail ,

Şöyle demiştiniz: "Yaratıcı doğurulur mu sorusu ile yaratıcı yaratıldı mı soruları arasındaki farkı anlayamadım hocam.Aynı şey gibi geldi bana"

Doğru! İkisi de SAÇMALIK mertebesinden benzerlik taşıyor... Ancak, aynı şey değil!

İkinci soru, birincisinden biraz daha az saçma! :)

Bu yüzden, birinci sorunun saçmalığını (imkânsızlığını) ortaya koymak için ikinci soruyu ürettim! Birinci soruyu kasım kasım kasılarak matah bir şeymiş gibi ortaya koyanlar, bundan sonra bu sorunun mantıksızlığını (imkânsızlığını) daha iyi görecekler ümidindeyim... (Ümit belirten ifadeler kullanmak âdettendir! Yoksa, ümitsiz vak'a çoktur!)

Aslında, bu noktaya kadar Nişanyan'ın ve oryantalistlerin SAMED incelemelerinden hareketle geldik... Kurân'da sâdece bir defa geçen SAMED sözcüğü İslam âlimlerini de müsteşrikleri de çok uğraştırmış! Geçmişe doğru bu kelimenin izini sürmekte ve esas anlamını bulmakta zorluklar var!

İşte tam böyle bir vasatta, ortaya QQ perspektifinden şu iddiamı koydum: """Kurân'da sadece 1 defa, o da İhlas Sûresi'nde geçen SAMED sözcüğünün gerçek/asıl anlamı yine İHLAS Sûresi'ndedir! SAMED, doğurmamış-doğurulmamış demektir!!"""

1400 senedir, mütemadiyen okuma şerefine/feyzine nâil olduğumuz bu muazzam sûrenin şu âyetindeki (LEM YELİD VE LEM YÛLED)gerçek, zannediliyordu ki sâdece ilkel devir çok tanrılı inançlarına hitap ediyor?! Baba tanrı, ana tanrı, yavru tanrı, tanrıçalar, Zeus-Olimpos ve aklınıza gelebilecek bir çok mitoloji...

Oysa, anlıyoruz ki SAMED SIRRI, 17. yüzyıldan 19'a ve oradan 21. yüzyıla uzanan YENİ KÜFR'e de (ATEOLOJİ, ATEİZM) geçit vermiyormuş!

Evet, tarih boyunca POLİTEİZM ile MONOTEİZM mücadelesi yaşanmıştır! O uzun devirler için LEM YELİD VE LEM YÛLED'in anlamı açıktır! Peki, şimdi yeni devirde, MONOTEİZM-ATEİZM mücadelesi için anlamı nedir?!

YENİ KÜFR, bilimin ve aklın kendisine arka çıktığını vehmederek MONOTEİZMi bile İLKEL saymaktadır! Algıladıkları KOZMOLOJİ için Yaratıcı/Yaratılış merkezli bir KOZMOGONİye ihtiyaç yoktur, onlara göre!

Bundan o kadar emindirler ki, tek tanrılı dinlerin YARATILIŞ MODELİ karşısında, hemen o mâlum soruya sığınırlar... "Yaratılış/yaratılmış varsa, yaratıcının da yaratılmışlığını gerektiren bir vaziyet doğar?!"

İşte, burada bendeniz -belki de ilk defa- hiç duymadıkları bir önermeyi gündeme getirdim!

Dedim ki, siz yaratılışı (evrenin yaratılışı) kabul etmeyenlersiniz... Yâni, sizin muhayyilenizde, kabullerinizde, mantığınızda YARATIM denilen fenomen bulunmuyor! Bizim VARLIK MODELİMİZİ yalanlamak/yanlışlamak için, nasıl olur da sahip olmadığınız bir fenomeni kullanarak, YARATICININ DA YARATILMIŞ OLMASI GEREKİR şeklinde bir mantık önermesi getirirsiniz?! Siz, yaratma eylemini EVREN için bile çok görürken/ihtiyaç yok derken, yaratıcı yaratan bir başka ve üst/evvel yaratıcı önermek imkânınız yoktur! Çünkü, YARATMA fenomeni bize ait kabul ve mantıktır? Sizin, sorduğunuz bu soruyu ancak biz sorabiliriz! Biz sormuyoruz; çünkü yaratıcı/yaratılış ile birlikte EZEL-EBED-BEKÂ kavramlarına da kendi modelimizde yer veriyoruz!!

Tabii, bu söylediklerimin anlaşılabilmesi için, onlara ne sorabileceklerini de söylemem gerekiyordu! İşte, İhlâs Sûresi-LEM YELİD VE LEM YÛLED burada imdâda yetişti!

YARATIM/YARATILIŞI kabul etmeyenler, bizlere ancak kendi ön kabullerine bağlı mantıklarıyla şöyle itiraz edebilirlerdi... "Eğer evren bir YARATICI marifetiyle var olduysa, o yaratıcıyı kim veya ne DOĞURDU?!"

Çünkü, YOKTAN VAR ETME (yaratım) bize ait bir kabul!! Onların muhayyilesinde bu fenomen EVREN için bile ANLAŞILIR bir şey değilken, bir DE yaratıcı yaratacak bir üst/evvel yaratıcı önermesini şart olarak getirmeleri mümkün değildir! Bu kendileriyle çelişmeleri anlamına gelir... Hatta, zımnî olarak YARATIMI/YARATILIŞI kabul anlamı da taşır!

Netice olarak, YENİ KÜFR kendi ön kabullerine uygun itirazi sorular/mantık önermeleri üretmek zorundadır! Ön kabullerinde, YARATIM yoktur; fakat ÇOĞALMA/ÜREME/TÜREME vardır!! Eğer, biz müminlere VARLIK MODELİMİZ karşısında itirazda bulunacaklarsa, bu ÇOĞALMA mantığını kullanmak zorundadırlar!!

2. Bölümde R. Dawkins ismini kullanarak, hayâlen bazı şeyleri anlatmaya çalışırken, işte bu ZORUNDALIĞA işaret etmeye çalıştım!

Onların anlayışıyla, bize karşı yöneltebilecekleri itirazın tam karşılığı sâdece şudur: """" Eğer, her şeyi yaratan varSA, onun varlığı DOĞUM gibi bizim kabul edebileceğimiz bir ÇOĞALMA sürecine bağlı olmalıdır ki, mantık dairemizde bu mefhum yer bulsun! Zira, biz daha YARATIMI anlamamış/anlamsız bulmuş/kabul etmemişken, YARATICI YARATMAYA MUKTEDİR ÜST/EVVEL YARATICI mantığını HİİİÇ kabul etmeyiz!!!!"""

Nihayetinde, bunu böyle söylemedikleri/söyleyemeyecekleri gibi, DOĞURAN/DOĞURULAN YARATICI mantığını bize karşı kullanmaya da yanaşmayacaklardır! Bunu kendileri için KOMİK bulacaklardır! Çünkü, önermelerini/sorularını bize karşı bu şekilde tashih ettiklerinde, bizdeki EZELÎ ve BÂKÎ TEK YARATICI itikadı/mantığı karşısında ÇOK TANRILI bir zemine kaydıklarını hissedecekler ve bunu KOMİK bulacaklardır!!

Kısacası, YENİ KÜFR'ün işi çok zor! Bilim de, akıl da, mantık da onlara bir türlü itaat etmiyor!

Bilmiyorum, bu defa mesele yeterince açıklığa kavuştu mu?!

Selam,

Mr. Semazen
www.kuranizeka.com



Reply · Report Post