TBMM Boşanmayı Önleme Komisyonu Raporuna İlişkin Açıklamamızdır!



BASINA VE KAMUOYUNA

14 Ocak 2016’da kurulan "Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu" tarafından 16 Mayıs tarihli 485 sayfalık bir rapor yayınlandı. Kadınlar ve kadın örgütleri yok sayılarak, komisyon faaliyetlerine katılmaları ve etkin rol almaları engellenerek yürütülen faaliyetler sonucunda hazırlanan rapor ile birçok konuda kadın ve çocuk hakları gasp edilmek istenmektedir.
Boşanmak istediği için evli oldukları erkeklerce öldürülen onlarca kadını korumak adına kılını kıpırdatmayan iktidar, komisyonun kurulması için verdiği önergede “Aile kurumunun güçlendirilmesi için ülkemizde meydana gelen birçok ailenin dağılmasına ve çocuklarımızın mağdur olmasına neden olan boşanma olaylarının ve sebeplerinin araştırılması” nı istediğini belirtmişti. Komisyon da, 16 Mayıs tarihli bu raporu ile iktidar partisinin isteğini en iyi şekilde yerine getirmiş ve ev içi şiddet, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, kadının ev içi emeği, sömürüsü, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi konuları görmezden gelerek; kadınları ve çocukları değil, “kutsal aile”yi korumanın yol haritasını çizmiştir.
Rapora baktığımızda yıllardır kadın mücadelesiyle kazanılan hakların bir bir geri alınmaya çalışıldığını görüyoruz. Çocukların tecavüzcüleri ile evlendirilmesini, evliliğin 5 yıl boyunca sorunsuz ve başarılı sürmesi halinde istismarcıların denetimli serbestlikten yararlanmasını, hem şiddet başvurularında hem de boşanma davalarında uzlaşma ve arabulucuk uygulamasının zorunlu olarak uygulanmasını, 6284 sayılı yasa çerçevesinde yapılan koruma kararı başvurularında belge aranması, belge yok ise koruma kararının en fazla 15 gün için verilmesi, kadınları yalnızlaştırma ve güçsüzleştirme amacıyla aile hukukuna ilişkin tüm davalarda duruşmaların gizli yapılmasını, boşanmaları engellemek adına İlahiyat Fakültesi mezunlarının aile danışmanı olarak görevlendirilmesini, cinsel saldırı, cinsel istismar ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında hadım uygulanmasını, yoksulluk nafakasının verilmesini belli bir süre ile kısıtlayarak nafaka süresi bitmiş ve yoksulluğu devam eden kadınlara cinsiyetçi iş bölümünün uzantısı olan mesleki kurslar vermeyi çözüm olarak gören bir dizi fikir ile karşı karşıyayız. Tüm bu öneriler, kadını özne olarak tanımayan, her fırsatta “kadın ile erkek eşit değildir.” söylemini dile getiren iktidarın kadın düşmanı politikaları doğrultusunda oluşturulmuştur.
Kadının adını dahi kullanmayan bu rapor kadının ev içi ezilmişliğini, maruz bırakıldığı her türlü şiddeti, yapılan ikincilleştirilmeyi ortadan kaldırmaktan çok uzaktır.
Bizler, ÇHD’li kadınlar olarak, kadın cinayetlerini engellemek yerine daha da körükleyen iktidar ve onun mekanizmalarının neden ailenin korunması derdine düştüklerini çok iyi biliyoruz. Bu iktidar için ailenin; sermayedarların ihtiyaç duyduğu işgücünü doğuran ve yetiştiren, yeniden üretimi sağlayan, yaşlı ve çocuk bakımını gerçekleştirerek devletten bu yükü alan yer olduğunu, işte bu nedenle kadınların ev dışına çıkabilmelerinin koşullarını yaratmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak yerine kadını görmezden gelerek aileyi güçlendirmek, korumak ve bu dayatmaya karşı çıkan kadınları da boşanmaları engelleyerek erkeğe bağımlı kılmak istediğini biliyoruz.
Bizler, ailenin korunması gayesi ile daha çok kadının öldürülmesine, kadınların şiddet gördükleri evliliklerine boşanmayı engelleyen iktidar politikaları nedeniyle katlanmak zorunda bırakılmalarına, tecavüzcülerin mükafatlandırılmalarına zemin hazırlayan bu rapordaki önerilerin yasal metinlere geçmesine izin vermeyeceğiz!
Kadınların yıllarca verdiği mücadele sonucunda kazanmış oldukları haklarını gasp etmek isteyenlere sesleniyoruz :
Ulusal ve uluslararası sözleşmeleri referans alan, devletin pozitif yükümlülüklerinin derhal yerine getirilmesinin amaçlandığı, bağımsız kadın örgütleri ile yürütülen bilimsel raporlar hazırlayın!
Aileyi değil; kadınları ve çocukları koruyun!
Tecavüzcüyü değil kadınları-çocukları koruyun!
Boşanmayı değil kadın cinayetlerini engelleyin!
Toplumsal alanda kadını güçlendirecek sosyal, ekonomik ve hukuki çözümler üretin ve derhal uygulayın!
Taraf olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülüklerini yerine getirin ve kadınların hayatlarında, bedenlerinden elinizi çekin!
Boşanmak isteyen kadınları ekonomik hayata katmak için toplumsal cinsiyet rollerinin uzantısı olan meslek kursları açmak yerine kadınların eşit iş eşit ücret taleplerini karşılayın!
Dini referansla değil, toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini yerleştiren eğitim uygulamalarını hayata geçirin!

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Kadın Komisyonu

Reply · Report Post