Elvan Salman · @salmanelvan
14th Jan 2015 from TwitLonger
Bugünün muhteşem Esenyer @yurticikargo deneyimi ile karşınızdayım.
14 Ocak saat 11.00-16.00 arası yaşadığım Yurtiçi Kargo, Yurtiçi Kargo Esenyer Şubesi tecrübesinin –olabildiğince- kısa özetidir bu yazı. En özet hali şu: İşi gücü bırakıp adrese gönderilen bir kargoyu almaya şubeye gidiyorsun, sabahtan beri uğraşmanın verdiği sinir, asabiyet üstünde ama alıp çıkacaksın. Derdin bu artık. Bir dayak yemediğin kalıyor, kargonu alıp dönüyorsun ofisine.
12 Ocak tarihinde 710775163329 gönderi kodu ile “Çarşamba kesin orda olur” vaatleriyle adrese teslim olarak gönderilen kargom sisteme sabah 11 sularında şubeye gelmiş, araçtan indirilmiş olarak düştü ve “Şube Beklemede” ibaresi eklenmiş durumdaydı. Paketi bugün almam gerektiği için ertesi gün dağıtıma çıkmasını bekleyecek lüksüm yoktu ve şubeden gidip almaya razıydım. Bu noktada sorun şu ki Yurtiçi Kargo daha geçen hafta teslim edilmeyen bir ürünü “teslim edildi” olarak sisteme girdi, dolayısıyla güvenilir değildi. Şubeye gitmeden 11.00’den 15.30’a kadar mütemadiyen şubeyi arayarak teyit almak istedim ki oraya gittiğimde “Aaa araçta” deyip beni çileden çıkarmasınlar. Müşteri hizmetleri ile 45 dk ‘lık konuşmam 25 dakkalık klasik müzik dinletisi sonrası pes etmem ile son buldu. Onlar da şubeye ulaşamadılar ve şubenin işyerime sandığımdan yakın olduğunu fark edince almaya gittim. Tabi en sevimli halimle karşılarında değildim ama ofise dönmem de gerektiği için tavırlı fakat “Elvan aman uzatma al, çık” modundaydım. Gerekli belgeleri imzalarken “Paket neden şubede bekletiliyor, telefonlarınıza neden yanıt vermiyosunuz, bu gönderi şubeden teslim alınsaydı aynı ücretlendirme mi olacaktı?” gibi sorular sorarak gerekli kağıtları imzalarken karşımdaki beyefendi bir anda. "Hanfendi noluyo size, bir kendinize gelir misiniz, ne bu tavırlar" dedi. "Ne varmış tavrımda, 4 saattir uğraşıyorum bence baya iyi bile" dememle birlikte, sırasını hatırlamadığım bir şekilde olaylar yaşanmaya başladı.
Öncelikle olay yöneticisi olduğunu sandığım erkek ile başladı. Kendisi banktan sarkarak bana bağırmaya başladı, öyle ki banktan bir kaç adım geri gittim. “Senin uşağın yok çocuğun yok karşında anan baban yok. Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın? Uşağın mı var kim var senin karşında?” Tabi ki eli havada bana bunları söylerken. Bankın üstünden beline kadar sarkarak bağırıp çağırıyor. O noktada zaten 4 saattir bu işle uğraşan ben tamamen çileden çıktım ve “Ne yaptığını zannediyosun bank olmasa dövecek misin, bu ne terbiyesizlik. Getirin şu paketi artık benim sizinle kaybedicek vaktim yok” diye bağırmaya başladım. Elim ayağım zangırdamaya başladı, adam bağırmaya ve banktan sarkmaya devam edince 155’i aradım. Tabi bu süreçte bağrışlar ara ara devam ediyor.
Başlangıçta adamı sakinleştirmeye çalıştığını düşündüğüm kadın telefondaki görevli memura “Esenyer şubesi saldırıya hakarete uğradım işlem yapılmasını istiyorum” dediğimi duyunca sanırım dayak yememiş olduğumdan olsa gerek “Yalancı, yalana bak, yalancı terbiyesiz. Nurtepe’den mi düştün gültepeden mi cahil" gibi sözler sarfetmeye başladı. Telefondaki memura da o sinirle Esenler değil Esenyer olduğunu anlatamayınca kapattım “Yahu Nurtepeden gelsem ne olacak sözlerine dikkat et, ayrıca Boğaziçi mezunuyum" dediğimde ise aldığım yanıt "hı..Belli belli. Önünden geçtin mi acaba?" . Artık hepten sinirim bozulunca gülüp, kadına “Yahu kardeşim gerizekalı mısınız nesiniz getirin artık şu paketi” dememle şenlik daha da arttı. Hanfendi “Kapatın kapıları, hanfendinin gitmesine izin vermiyorum, şikayetçiyim hakaretini hepiniz duydunuz.”
Bu süreçte erkek olana her ismini sorduğumda, hem erkek hem de kadın “ Sen karşında kim olduğunu biliyor musun?” “Sen kimle muhattap olduğunun farkında mısın?” “Söyleyin de bileyim” diyorum, yanıt yok. Buradan hareketle erkeğin yönetici olduğunu tahmin ediyoruz. Zira kadın bana bir şeyler derken ona da “Sibel sus” diye bağırıyordu. Zannediyorum baya önemli biriydi :)
Demem o ki, Yurtiçi Kargo ile çöpünüzü çöp tenekesine bile göndermeyin. Hayatımda böyle elimin ayağımın zangırdadığı bir olay yaşamadım. – ki kendi standartlarımda son derece makul tavırlar sergilemiştim.