"gerek Ankaragücü onursal başkanı Melih Gökçek ve gerekse anılan kulüple ilgili bir başkası arasında"

14.05.2011 günü saat:14.54’de Sani Şener'in Sadri Şener'i kardeşi aradığı görüşme(tape:3648);
Sani: "Hamdi arayacak seni Melih'in yanından, tamam mı, numaranı", Sadri: "Bu telefondan mı", Sani: "Ha evet buradan, yok herhangi bir şey şimdi niye tamam diyorsun Fenerbahçe ile ilgilidir yani, yani o oradan da gırgır yapacak herhalde, onun da bir işi falan var da tamam mı", Sadri: "Anladım anladım tamam anladım", Sani: "O onun, öyle bir şeyle değil öyle bir şey değil", Sadri: "Tamam tamam he he, o söyleyeceğini söyledi zaten", Sani. "Söyledi ama şey yani bir grup da var diyor ki inanılmaz bu diyor deli gibi Fenerbahçeli diyor yani anladın mı olmaya da olabilir diyorlar", Sadri: "Yok ama öyle değil yani mesela biz puan alsak Gabriç'i vereceksiniz bize", Sani:"He anladım anladım inşallah haydi bakalım verirsin ya ne olacak", Sadri: "Haydi haydi hayırlısı",
Sanık Mustafa Sani Şeker, kardeşi Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'i arayarak, konuşma içeriğinde "Söyledi ama şey yani bir grup da var diyor ki inanılmaz bu diyor deli gibi Fenerbahçeli diyor yani anladın mı olmaya da bilir diyorlar " şeklindeki söylemi ile esasen Ankaragücü takımına yönelik olarak teşvik amacıyla bir girişimin bulunduğu/bulunabileceği ve fakat takımda etkin bir grubun da Fenerbahçeli olduğu belirtilerek olası teşvik girişiminin sonuçsuz kalacağı/kalabileceği değerlendirilmektedir. Aynı konuşma içeriğinde sanık Sadri Şener'in " Yok ama öyle değil yani mesela biz puan alsak Gabriç'i vereceksiniz bize" sözü ile konuşmanın ana konusunun Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakasında Ankaragücü'nün galip gelmesi ihtimali üzerine iletilen talebe ilişkin olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Ancak iki Trabzonsporlu arasındaki bu konuşmada geçen Gabriç'in bonservisinin verilmesi konusu, aşağıda da görüleceği üzere gerek Ankaragücü onursal başkanı Melih Gökçek ve gerekse anılan kulüple ilgili bir başkası arasında geçmemektedir.

14.05.2011 günü saat:16.33'de Sadri Şener'i, Hamdi Akın'ın aradığı görüşme(tape:3649);
Hamdi: "Yav telefonunu eski telefonmuş bilmem ne ben seni arıyormuşum, Ankara'dayım Melih başkan ile beraber", Sadri: "Tam şey en kritik yerdesin sen ya", Hamdi: "Sesini çıkartma yüksek ses ile konuşma orada", Sadri: "Aziz hep dinlettiriyormuş yav bizi, Melih başkan bu hafta bütün ümidimiz o, Melih başkana selam söyle güveniyoruz ben biliyorum ki Ankaragücü bu hafta bu işi halledecek, Fenerli bir Hamdi'ye bunları diyorum o da olmuyor ama ne yapayım", Hamdi'nin telefonu Melih Gökçek'e verdiği, Sadri: "Maçlar bitsin bir gün geleceğiz ziyaretinize", Melih: " Aziz'den de alacağım var Aziz'den inşallah bu maçtan alacağım size yarayacak o inşallah", Sadri: "Sağol çok teşekkür ediyorum iyi günler iyi akşamlar",



Söz konusu görüşmede geçen ve Melih Gökçek tarafından söylenilen" Aziz'den de alacağım var Aziz'den inşallah bu maçtan alacağım size yarayacak o inşallah " sözünün, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a karşı, Trabzon'a duyulan sempati ya da yakınlık bağlamında söylenilen bir söz ve temenni olmasının ötesinde, teşvik anlaşmasının varlığını kabule götüren bir durum olamayacağı izahtan varestedir. Nitekim varsayılan böyle bir anlaşmanın karşı tarafındaki şahıs hakkında dava dahi açılmamıştır.

Reply · Report Post