TEMMUZ 2012… Ahtapot: “ 10. Maddeye dikkatinizi çekerim. “Bize komplo kuruldu” inancı sarsılmalı”

Ahtapot tartışmanın gidişatından memnundu. İstekleri anlaşılmıştı. Kaba saba saldırıların devri kapanmıştı. Yeni konsept hataya sürükleyip, kendi içinde birbirine düşürmekti. Ne olursa olsun önümüzdeki 3-4 ay Aziz Yıldırım nefes bile almamalıydı.
Ahtapot önündeki rapordan rastlege sayfalar çevirerek yorumlarda bulunmaya başladı:
“Temel noktalar unutulmamalı… Biz kaos için çalışırken sosyal ve yazılı medyada bu konulara her gün çalışılmalı… 10. Maddeye dikkatinizi çekerim. “Bize komplo kuruldu” inancı sarsılmalı. Komplo yok, hataları örtmek için bahane üretme var fikri yerleşmeli. Devletin hakimi savcısı neden sizi hedef alsın önermesi eskidi. “Şimdi kapı gibi mahkeme kararı var. Mahkum oldunuz mu olmadınız mı?” ideal. Mahkeme kararı demişken öbür başkan kupa muhabbetini suyunu çıkarana kadar sürdürmeli. O tip açıklamalarını geniş geniş kullanmalısınız. “
“Bizim size vereceğimiz somut bilgileri her daim futbolcuların yakın çevrelerine, eşlerine dayandırın. Portekizde biz radyo, Brezilya’da bir radyo komik oluyor. RAHATLIKLA İNKAR EDEMEYECEĞİ YAKIN BİR DOSTUNDAN ÖĞRENDİ lafını kullanabilirsiniz. Size sunacağımız bilgiler o kadar kesin. Başkan kulüpte muhbir olduğuna inanmalı. Herkese şüpheyle bakmalı. Özellikle bazı yöneticilere. Biz özellikle iki kişinin kendi arasındaki konuşmaların değerlendirilmesi yoluna gideceğiz. Ya da kulüpteki konuşmalar vs. Bunları gazetede okuyunca her biri diğerinden şüphelenecek. Birbirlerine düşünce “Fenerbahçe’yi ele geçirmek isteyenler var” savı da ortada kalacak. Bunlar muhalefete koz olacak. “Kulüp çiftlik mi?”, “Bu adama hesap soracak olan yok mu?”, “Acizlik” suçlamaları onları harekete geçmeye itecek. Her fırsatta “Diktatör” denmesi de doğal tepki yaratacaktır.
“Yöneticiler özellikle hedef alınmalı. BAZI YÖNETİCİLER SIK SIK HABERLERE KONU OLMALI. AMA ÖYLE İNTİHAR ETTİ FALAN. ÇİRKİN CAHİLCE ŞEYLER. ÖLSE UMRUMDA DEĞİL. YANLIŞ ANLAMAYIN. KULLANILMA VE FAYDA ÇERÇEVESİNDE BAKIYORUM OLAYA. DOĞRU OLSA DA KULLANMA. Sık sık “AZİZ YILDIRIM FİLAN YÖNETİCİYİ HARCAYACAK haberlerinin iyi olacağını söylüyor danışmanımız. En kötü ihtimalle sinirleri bozulur. ŞU KISIM HAYATİ DERECEDE ÖNEMLİ. Şu öneriye katılıyorum. Çok sık “Yönetimdekiler emir eri”, “Aziz Yıldırım isterse stadyumun etrafında takla atarak dolaşırlar” gibi iddialar dile getirilmeli. Bu Yargıtay süreci için de önemli. Sonuçta onlar da izleyecek. Bu arada her programda en 3-5 kez Yargıtay süreci hatırlatılmalı. Yargılananların içi şöyle bir titremeli.”
Terazi “Biz Yargıtay’dan sonuç çıkmayacağına ilişkin söz verildiğini duyduk. Öyle deniyormuş”
Ahtapot hiç tepki vermedi. Yargıtay’dan ne sonuç çıkacağı umurunda değildi aslında. Bunu en baştan söylese buradakilerin hiçbiri şevkle çalışmazdı. Önemli olan süreçti. “Hata yapan sürünür. Herkes adımını dikkatli atsın” mesajının yerini bulması yetecekti. O nedenle sürecin uzaması en iyisiydi.
Herkesin vereceği cevabı beklediğini farketti: “Olur mu öyle şey” dedi. “Herkes aynı dirayette. Kararlılıkta. Toplantının başındaki endişem hala geçerli. Öyle bir irade olursa bir şey diyemem. Ama bence herkes çok kararlı”
Kasvetli ortamı Balık bozdu:
“Şunu dinleyin. Hasan Çetinkaya Ali Yıldırım’ın ajanı. Futbolcular hakkında rapor veriyor. Danışman kardeş bu öneri kimin? Çok iyiymiş. Tam bomba. Soyunma odasında olanları kim medyaya sızdırıyor? Futbolcular içlerindeki haini arıyor. Bu da iyi başlık. Bunu atlamışım. En iyisi bu. “Rıdvan Fenerden elini çek”… “Fenerbahçe’yi Rıdvan yönetiyor”. “Her taşın altından Rıdvan çıkıyor”. “Ey Aykut Kocaman sen Rıdvan’ın bir sözüyle nasıl uçaktan indin? Onun sıfatı ne?” Süpermiş. “Fenerbahçe’ye Sportif Direktör olmak istiyor”. Vay vay… Sadece ona değil ki 3 Temmuz sürecinde tüm gazeteci ve yorumcuları hedefe oturtmak lazım. Kır saçlı gibi bazıları sırf tarafsızlığını kanıtlamak için vurur da vurur. AMMMa sırf Rıdvan’a vurulursa onu çok seven büyüklerimizin gazabı da peşinden gelir. Bu unutulmasın.”
Ahtapot merak etmemesini söyledi: “ Bizim için çok tehlikeli. Olmadık zamanlarda çıkış yapıyor. “Başbakanımız inanmıyor” çok tehlikeli bir söz. Her yerde tekrarlıyor. Bilmiyorum programında söyledi mi? İzin almadan o sözü sarfedemez. Bu önemli mesaj. Ama çaresine bakacağız. Mutlaka hata yapacak. Bir şeyi unutmayın. Bazı şeyler birbirinden ayrılamaz. “Spor kamuoyu Rıdvan’ı kınadı”. “Spor kamuoyunda büyük tepki var”. Kolayca yaratılabilecek bir algı. Gerçek olup olmaması önemli değil. 3-4 gün peş peşe haberler çıkar. Gazeteciler sırayla Rıdvan’ı arar, sorularla bunaltırlarsa istenen etki sağlanmış olur. Bu arada süreçte etkili olanları suçlayıp moralini bozma konusu ihmal edilmemeli. Aynı şey Aziz Yıldırım için de geçerli. Onu taraftar artık arkamda değil döngüsüne sokarsak o hisse kapılmasını sağlarsak işimiz kolaylaşır…”
Sıra bütçe tartışmasına gelmişti. Danışman ve Ceylan Hanım için ayrılma vakti gelmişti. Onlar için toplantı burada sona eriyordu…
Yeni rumuzlarla baskıya hazırlanan raporda yeni şeyler yoktu. Dağınıklık ortadan kaldırılıp, disipline edilmişti. Herkesin görevi, sorumluluğu tanımlanmıştı. Şimdi işe koyulma zamanıydı.
Ancak Ahtapot için gün bitmemişti. Bütün bu faaliyetler sırasında kullanılacak bilgiler konusunda görüşmesi vardı.
Konuklarını uğurladıktan sonra onlarla buluşmak üzere yola çıkacaktı…

Reply · Report Post