Temmuz 2012… “Bence hedef takımın en yumuşak karnı Alex”…


Eylem planını içeren rapor 12 başlıktan oluşmuştu. Ahtapotun maderatörlüğünde başlayan detaylandırma oldukça eğlenceliydi. Çünkü somut olaylar konuşuluyordu.
Ve o kelime yığını gibi duran proje adeta canlanmaya başlamıştı.
Ahtapot: “Bu projenin en can alıcı noktası şu: Başkan, yönetimciler, antrenör, futbolcu gibi icracılarla; ayakta kalmalarını direnmelerini sağlayan taraftar grubunun ilişkisini kesmek. Yakın zamanda bir güç denemesi yapacağız elbet. Fakat asıl hedef nihai darbenin indirileceği tarihte tamamen desteksiz bırakmak.”
MVP “Bu mümkün değil. Olsa olsa bölünme olur. Eskisi kadar inançla desteklemezler belki yine de bütünüyle desteksiz bırakma diye bir şey hayal etmeyin. Hem öğrendiğim kadarıyla bazı planları varmış. Bırak destek azalmasını patlama yaşanacağı iddiasında kendisi.”
Terazi dayanamadı: “Daha ne olacak? Secde edip ayaklarına mı kapanacaklar?”
Ahtapot “Siz niye kendi aranızda tartışıyorsunuz?” diye çıkıştı. “Fevri çıkışların zamanı mı? Bu önemli bir bilgi.”
Terazi “Bu sır değil ki? Herkes biliyor.”
Sustular. Ahtapot devam etti.
“Gördüğüm kadarıyla Ağustos ayı projenin test edilmesi için çok elverişli.”
İlk taş “Fenerbahçe taraftarının takımına ve başkanına olan bağlılığının zedelenerek bozulması… “ hedefine yönelikti. Beyin fırtınası başladı. Değişik fikirler vardı. Ahtapot “Taraftarın bütünlüğünü hem kalıcı olarak bozacak hem de hem de bölecek” bir adım olmalı görüşündeydi. Fikirler havada uçuştu. Varılan sonuç şu oldu:
“Öyle bir adım atılmalı ki hedef takım 1 ay içinde kaostan kaosa sürüklenmeli… Bu süreçte taraftarlar arasında bölünmeye yol açacak “Kama”lar peşpeşe saplanmalı. Sosyal medyada bunun alt yapısı hazırlanmalı.”
Peki ama taraftarı, yönetimi karşı karşıya getirecek konu ne olabilirdi? Şampiyonlar Ligi’nden elenmek bu etkiyi yapabilir miydi?
“Bir tur geçerlerse Avrupa hedefi sürer. Ki rakibi kolay” dedi Terazi “Bize taraftarı kalıcı olarak bölecek bir eylem lazım. O fay kırığını tetikleyecek bir sarsıntı olmalı”
MVP “Takım lige 5 maç seyircisiz başlayacak. Kötü sonuçlar kriz yaratabilir” derken Fazilet “Kadın seyirciler stadı dolduruyor. Acaba Federasyon bunu kökten yasaklasa mı?” önerisi getirdi.
SARP “Hani denizi bulandırmayacaktık. Bunu kendilerine karşı tutum olarak algılarlar. Zaten başkan “Süreç bitmedi” diye yangın çıkarmaya çalışıyor. Eskisinden büyük birleşmeler için uğraşacağını söylüyormuş her yerde. Ben şunu merak ediyorum. Acaba yine 50 bin kadın gelir mi?” dedi.
Ahtapot “Seyircisiz maça kadın çocuk taraftar uygulamasını engellemek ortalığı karıştırır. Konsepte uymaz. Ama çok seyirci gelmesi engellenemez mi? Başkan çok önem veriyor. Çok değerli buluyor. 3-5 bin kadın çocuk gelse içinde bir kırılma olur.” Dedi.
SARP “Bunun tek yolu maçları yaz ayları, sıcak bahanesiyle gece oynatmak. Fikstür geçen hafta çekildi ama saatler belli değil. Çok kolay halledilir. Hele hafta içi olursa harika olur” derken Terazi “Bizim taraftarlar gidip bilet alır. Maça da gitmezler. En az 3-5 bin kişi ziyan olur” dedi. Balık pek hazzetmediği Teraziye laf sokuşturmak için aradığı fırsatı bulmuştu
“Sizin taraftar kendi stadınıza gitmiyor. Bilet almaya nasıl gidecek?”
Ahtapot ortamın ciddiyetinin bozulmasına izin vermemeye niyetliydi. “Avrupadan elenirler ve lige de kötü başlarlarsa kazan medyadaki tabirle kaynar yeterince. Bize bunu sağlayacak bir kaos ortamı lazım” diyerek tartışmayı farklı bir noktaya taşımak istedi.
Danışman tam bu sırada devreye girdi: “Gerekçeli karar açıklandığında epey haber olur. TAM MAÇLAR BAŞLARKEN AÇIKLANSA TESADÜFEN NE HOŞ OLUR. Ama sürpriz bir şey zor. Ayrıca sizlerin anlattıklarında anladığım kadarıyla gerekçeli karar çok da etkili olmayacak. Bence hedef takımın en yumuşak karnı Alex. Anketlerden anladığım kadarıyla bu konuda fikir birliği mümkün değil. Neredeyse yarı yarıya. O konuda çıkacak bir kaos tüm beklentileri karşılar”
MVP “Alex yıllardır tartışılıyor. Ama sonuçta oynamaya devam ediyor“ dedi. “Hedef şu. Başkan asla hukuki olaylara konsantre olmamalı. Doğru mu anlamışım?”
Ahtapot başıyla onayladı. MVP devam etti: “Başkan meşgul olsun. Bence yumuşak karın o. Avukatlarının yapacağı işlerden bahsetmiyorum. İşin hukukla ilgisi yok. Görmek isteyen görür, görmek istemeyen görmez. Ama kendisinin etki alanı geniş. Oradakiler çok direnemez. Kamuoyunda aksi bir rüzgar olmazsa. O yüzden başkanın siniri ve dengesi bozulmalı. Öyle durumlarda hata yapmaya çok müsait oluyor. Alex üzerine yapılacak çalışma nasıl bir katkı sağlayacak ki.”

Reply · Report Post