Son günlerde İİT GS'i Ekmeleddin İhsanoğlu’na yönelik eleştirilerin artması üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur
İhsanoğlu 17 Ağustos tarihinde NTV televizyonuna özel bir demeç vermiş ve bugün artan eleştirilere yanıt vermiştir. http://t.co/orBhggjwu5
Gelinen son noktada bu açıklamaların kamuoyunun gözünden kaçtığı ihtimaline karşılık demeçten kısa notları hatırlatmak isteriz.
İhsanoğlu : Mısır’da yaşananlar vahşettir. Böylesi bir kıyımın karşısında insanı kalbi dağlanıyor ve tüm vicdanınızla reddediyorsunuz. Mısır’da doğmuş ve büyümüş biri olarak benim hislerim ortalama bir Türk vatandaşının hissiyatının çok ötesindedir. Zira ben bu Mısır'ı çok yakından tanıdım ve sevdim. İki ülkenin tarihi bağlarını bilen birisi olarak benim üzüntülerim daha fazladır.
Teşkilatımız Tunus’ta başlayan olaylardan bu yana kitlelerin demokratik taleplerinden yana tavır koymuştur. Hatta Libya’da kimsenin ağzının açılmadığı günlerde Kaddafi’ye karşı ilk açıklamayı ben yaptım. Ne BM ne AB ne de Afrika Birliği yaptı. BM güvenlik konseyi Libya kararını alırken benim bu açıklamama atıf yapmıştı
Göreve geldiğimiz günden beri sicilimizin ne olduğu çok meydandadır. Bunu takip etme imkanı olmayanlar farklı kanaatler ifade ediyorlar.
Mısır’da olayların 2011 senesinde başladığı günlerde yine teşkilatımız herkesin önünde beyanatlar vermiştir
Dün Fransa İngiltere ve Avustralya'nın talebi üzerine BM güvenlik konseyi toplanıp bir açıklama yapmıştır. Olayların başlamasından bir gün sonra bizim yaptığımız açıklama BM güvenlik konseyinin dün yaptığı açıklamanın gerisinde değildir.
Bazı vatandaşlarımız ve dostlarımız bunun ötesinde ifadelerde bulunmamızı istiyorlar
Şahsen herkesin söylediğinden daha fazlasını söylemeye hakkı olan ama bu pozisyonda bulunan biri olarak müşterek bir karar olmadığı sürece açıklama yapmak için devletlerin konsensusunu ve mekanizmaların harekete geçirilmesini beklemem lazımdır
Dün BM güvenlik konseyi 3 üyesi istediği için toplanmıştır. Teşkilatımızda şu ana kadar hiç bir devlet resmen bir talepte bulunmamıştır
Talep üzerine toplandığımız zaman mutabakat hasıl olduğunda o mutabakatın ulaştığı nokta neyse onu ifade etmekten aciz kalmayacağız
Ancak her şeyden öte şunu ifade etmek isterim
Bu olanlar bir vahşettir, orantısız güç kullanmaktır, meşru talepleri kurşunla karşılamaktır ve insan haklarının en büyük ihlalidir
Ben darbenin yapıldığı 3 Ağustos'dan bir gün sonra 4’ünde Cumhurbaşkanı Sayın Mursi’nin serbest bırakılmasını talep ettim. Bu süreçte Mısır idarecilerine İİT olarak arabuluculuk teklif ettim. Ancak onlar kendi kararları olarak AB’yi tercih ettiler. Yeni hükümet kurulunca yeni bakana Cumhurbaşkanı Mursi’nin serbest bırakılması yönünde taleplerimizi bir açıklama ile ifade ettik.
Bütün bu olaylar ve açıklamalar ele alınmadan insanlar bizi nasıl böyle eleştirebilirler ve kolay hüküm verebilirler ona şaşırıyorum

Genel Sekreter İhsanoğlu’nun 17 Ağustos tarihinde NTV televizyonuna verdiği demeçten başlıklar bunlardır http://t.co/orBhggjwu5

Tekrar açıklamakta fayda vardır ki 57 ülkenin üyesi olduğu İİT yapısı gereği sadece Genel Sekreter demek değildir. Her şeyden önce üye devletlerin ortaklaşa belirdikleri politikaların sonucu olarak İİT’nin tavrı ortaya çıkar.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur

Reply · Report Post