HIZLICA KALEME ALINMIŞ BİR İBRET BİYOGRAFİSİ

Ben kimim; İstanbul Uni siyasal bilgiler fakultesini kazanıp,Anadolu dan
İstanbul a gelmiş,Milliyetci muhafazakar aile kültürü ve terbiyesi ile yetişmiş biriydim.
İstanbul büyük ve korkutucu şehirdi,beyin gücün yetmedigi anlarda,sıgınacak limanlar ararsınız..

benim limanım,okul yurdunda,aktif olan Dev-Genç liler olmuştu,beni devrime inandırmış,
artık devrimci olmuştum,aileden aldıgım islami kültür uzagımdaydı artık,yurtta dergi satışı ile
başlayan faliyetlerim,sag gruplarla çatışacak boyutlara gelmişti...
Aileden kopmuş,artık ailem olarak devrimcileri görmüştüm,ben yoktu biz vardı artık..
gençligin verdigi özgüven ile her kavgada,her mitingde vardım.

Devrimci Yol bölünmüş,Dev-yol ve Dev-Sol ortaya çıkmıştı,ben Dev-Sol cularla birlikte hareket
kararı almıştım,bu kararda en etkili isim Sinan Kukul(1992 de öldürülen Dhkp-c liderlerinden)
olmuştu.Sıkıyönetim derken 12 eylül sabahı,devrim yapma sürecimiz askıya alınmış,ülkede Darbe olmuştu
kaldıgımız ögrenci evinde bizlerde gözaltına alınarak,Selimiye kışlasına götürüldük,45 gün sorgu adı altında
insana yapılacak en berbat işkence ve uygulamalara tabi tutulduk.
Bu uygulamalar ileride daha keskin,daha sert,daha acımasız olmamızı sagladı malesef,sistem bizi eritmek isterken
biz demirden,çelige dönmüştük,Selimiyeden sonra Metris cezaevi sürecimiz başlamıştı.

Metris te D.Karataş,H.Solgun gibi Dev-Sol liderleride bulunuyordu,kısa sürede,cezaevi psikolojisi yıkılmış,
örgütlü yapılanma başlamıştı,direniş ivme kazanmış,1994 e gelindiginde,Türkiye tarihinirin ilk ölüm orucu eylemi
yapılmıştı.eylem nedeni,cezaevlerinde Tektip elbise giymemekti,4 ölümden sonra,eylem başarıya ulaşmıştı
Direndik,kazandık özgüveniyle,cezaevi artık bir okuldu,siyasi,askeri egitimler alınmaya başlanılmıştı.
kısaca,dışarıda olan,yakalanmayan veya cezaevinden çıkan örgüt elemanları,bu süreçten sonra cezaevinden hep yönetildi
(19 Aralık 2000) kadar.

1996 da cezamı tamamlayıp çıkmıştım,her çıkan örgüt elemanına,dışarıda devrimcilik yapıp yapmayacagı sorulurdu,
banada soruldugunda,tereddütsüz yapacagımı söyledim.
Anadolu dan gelen o milliyetci,muhafazakar çocuk,artık Profesyonel devrimci olmuştu,bunun en büyük nedeni,idoloji degildi
12 eylül de gördügü insanlık dışı uygulama ve işkencelerdi
çıkışımdan,2005 yılına kadar Profesyonel devrimcilik yaptım,kısa dönemler tekrar cezaevlerinde kaldım,bu süreçte
eylemcilikten yöneticilige kadar,her çeşit görevde bulundum.Suriye,Yunanistan başta olmak üzere,birçok ülkede kaldım
2007 den sonra yorgunluk,beynimdeki sorunlarla,yavaşlamaya,geri planda legal alnda çalıştım,2011 e gelindiginde
sıradan bir sempatizandım.




örgüt,her elamanını fişler,örgütte her yaptıgı,yetkin oldugu herşey arşiv edilir.bu süreçte ona bu arşiv
dogrultusunda görev verilir,canlı bombadan,dergi çalışanına kadar alınacak görevler,bu tutulan arşiv ile verilir.

Temel hedef,Örgütlü yaşam,Komin hayat,idari güç,ben merkezsiz yaşam,feodal bagların sonlandırılması,korkuyu yenme.
kısaca örgüt elemanı bu mantıkla yetiştirilir.
Biz büyük bir aileyiz mantıgı beyine yerleştirilir.özel hayat kaybolur,yaşamsal hiç bir bag bırakılmaz,sevemez,aşık
bile olamaz,onun evliligini bile örgüt belirler,kendi iç evlilikler yaşanır.
gençligin verdigi heyecanlar kullanılır,çünkü eylemcinin kendini kahraman,ölümsüz hissetmesi işlenir beyninde,
bunları tamamlayan her eleman potansiyel eylemcidir.her eylemi yapacak boyuttadır.taş molotof atmakla başlayan
süreç,onu gerilla veya canlı bomba olma yolunda ilerletir.
örgüt liderleri adeta kutsal görülür,eleştiri bile yapılma hakları yoktur,alınan emirin kutsallıgına inanılır,

D.Karataş ın kanser oldugu ortaya çıkmasıyla,sigara yasagı yapıldı,ve örgütün tüm elemanları bir gecede sigara
bırakabildi,bu örnek ile nasıl insan yetiştirildigini düşünebilirsiniz.
örgütcüyü tek hedefe kilitlerler,emperyalizm ve faşizm,kendi dışındaki tüm düşünceler yanlış ve düşmandır.

Neden örgütten koptum,beni bu sürece neler getirdi...
yıllarca,kendim için yaşamadım,herşey parti ve örgüt için yaşadım,sokakları sadece kavga olarak gördüm,aşk yaşamadım
örnegin,tüm duygular köreltilmiş,adeta robot gibi beyinlerimiz vardı.devrim yapacagız derken,ailemizi üzmüş
onların ölümlerine vesile olmuştuk,her geceleri,her sabahları ölüm haberlerimizi bekler hale getirmiştik
yönetici olduktan sonra,yaşadıklarım,gördüklerim ile nasıl kullanıldıgımızı farkettim,kendimle çelişkiler yaşadım
kendi iç hesaplaşmama başladım,artık sokaklara biz degil,BEN olarak çıkmaya karar vermiştim,geç kalınmış kararımı
hayata geçirmem gerekliydi,örgütün oldugu her alanda bulundum,avrupa-ortadogu her alanda kısaca,ölümler gördüm
yoldaş dedigim genç bedenler kucagımda öldü,ölüm oruçları gördüm,aç aç öldüler ölüm oruçlarında gözlerim önünde,uykularıma girdiler,
sıçrayıp,suçluluk duygularıyla uyandım,ölümlerindeki payımı hesap etmeye başladım,ben kimim demeye başladım KATİLMİ?

örgüte çalışan gazeteciler,siyasiler,politikacılar gördüm,kirli hesap ve ilişkiler gördüm,halk için degil,
belli güçler için ölüme gittigimizi gördüm,bizi yönetenlerin aileleri lüks içinde yaşarken,biz fakir aile çocuklarının
ölümlerini gördüm,Ergenekonu gördüm,bize işkence yaptıranların,örgütten afedilmesi için ödedigi paraları gördüm,
belediye başkanlarının,örgütle arsa,çay bahçesi,ihale pazarlıklarını gördüm,her çeşit silah gördüm,kan gördüm
bedel gördüm,kısaca KAN gördüm....

36 yıllık devrimcilik sürecimde,aklınıza gelecek tüm örgüt liderlerini gördüm,D.Karataş ı,A.Öcalan ı,Miraç Ural ı
gördüm,onlarla aynı tabakta yemekler yedim,örgütler arası organizyasyonu yaptım,binlerce kitap okudum

ama kendim için yaptıgım sadece okudugum kitaplarmış meger,okulumu bitiremedim,aileme yardımcı olamadım,aşık olmadım
örnegin,ben ben olamadım kısaca... şimdi kendim olma sürecindeyim. SAYGILARIMLA....

NOT:OLAYLARI VE SÜREÇLERİ KISA KISA YAZMAYA ÇALIŞTIM,YAPTIKLARIMI DETAYLI YAZAMAYACAGIMI ANLAMALISINIZ:)
BU YAZIYI YAZMA NEDENİM,BENİ TAKİP EDEN ARKADAŞLARIN,BENİ POLİS VEYA İSTİHBARATCI GÖRMELERİ:)
HIZLI KALEME ALINDI,DİL BİLGİSİ KURALLARI İÇİN ÖZÜR:) twitter:@Mustafaselanik3

Reply · Report Post