elcinp

elcin · @elcinp

21st Jun 2013 from TwitLonger

Yeniköy'de bulunmuş arkadaşımın notu, önemli olduğunu düşünüyorum:

"YENİKÖY'DEKİ SALDIRI

İki gündür 9 civarı toplanmaya başlamadan önce birileri gelip "yeter artık bu tencere tava eylemi, hastamız var yaşlımız var, ayrıca burda toplanmayın" şeklinde itiraz ediyorlardı mahalleden. Dün tencere tava eylemi yapanlar olmuş (ben 9'u biraz geçe katıldım, bitmişti) fakat bugün yoktu. Bugünkü gerginlikte ayrıca Yeniköy parkında yapılacak Cami projesiyle de ilgili "biz burada Cami istiyoruz, size ne oluyor" şeklinde bir tepki de dile geldi. Bugünkü karşı çıkış faslı daha uzun sürdü, bir kaç grup halinde insanlar uzun süre münakaşa ettiler. Maalesef aramızda "git evinde namaz kıl" şeklinde provokatif ve yanlıs usluplarla cevap verenler, "camide namaz kılmanın bir anlamı olmadıgı" seklinde dini bilgiler vermeye had bildirmeye kalkanlar olunca, kolay kolay yatısıp dagılmadılar. Ama bu kavga havasında degil agız dalası seklinde bir gerginlikti. Onlara "buyrun siz de katılın foruma" demeye calıstık bazılarımız sakin ve yapıcı bir uslup takınmaya calıstık. Fakat 10 kisinin sakinligini 1 kisinin hiddeti yerle bir ediveriyor. Konusmayı uzattıkca gerginligin bitmeyecegini gorunce bir grup olarak artık bir kenara gecip oturalım foruma baslayalım cevap vermeyelim dedik. Sonunda adamlar gittiler.

Aramızdaki ilk elestiriler insanlara karsı kullanılan uslupla ilgiliydi. Bir onceki gun o insanlara kendimizi nasıl anlatacagımızı konusmusken ve bir fırsat cıkmısken bunu iyi yönetememistik. Mahalleli birisi yarın parkta toplanmamızdan rahatsız olan mahalleliyi toplantıya cagırıp, sadece onları dinlememizi önerdi. Tencere tava eylemlerini sürdürmemeye, artık mücadele yöntemlerini başka bir zemine taşımaya karar verildi.

Sonra akısında forum sürerken, mahalleliyle aradaki bagları kurmak icin takas senligi mi yapsak, film gosterimi mi yapsak gibi öneriler konuşuldu. Bir ara Yenikoylu biri, bir duyum aldıgını, yarın da toplanırsak sopalarla burayı basacaklarını söyledi fakat kitle bu tip bilgileri dolaşıma dahi sokmayalım diyerek foruma devam ettik. Sonra Muhtar'ın gelmiş oldugunu öğrendik. Ona söz verildi. Önce gergin ama sakin bir şekilde Cami projesinin tarihcesini ve kendilerince gerekcelerini anlattı. Ona karsı söz alıp konusanlar oldu. Bazıları yine hiddetli ve olayı ikili münakaşaya döndürücü bir tavırdaydı, biz kendi aramızda sakinlestirmeye o insanları suturmaya calıstık. Ben o gelmeden önce de demiştim, bu mahallede yaşayan insanların camiye ihtiyacı varsa yapılsın. Konu mahalle içi meseleler olunca gercekten de dısardan gelenlerin degil orada oturan insanların karar vermesi lazım. Zaten basından beri meselemiz bu degil mi... Eger destek verecegimiz bir sey varsa da bu caminin yapılıp yapılmaması degil, parka yapılasma yapılması konusu olmalı. Mesele cami değil cünkü, yapılasma. Caminin baska bir yere yapılması konusulabilir. Nitekim muhtar geldikten sonra bu görüşü bir başka kişi daha oldukca güzel bir üslupla kendisine iletti. Bu arada arkadasında bir takım gençler gittikçe birikmeye başlamaktaydı.

Cami konusundan sonra forum gene devam etti kendi içimizde. Bir yarım saat kadar sanırım, insanlar söz alıp çeşitli konularda konuştular. Muhtar ve arkasındakiler dinliyorlardı. Genellikle somut adımlar atılması konusu gündeme getirildi. En son bir -sanıyorum- Rum hanımın, Van'a gidişi ve orada yaşadığı deneyimlerini not almışım defterime. O söz isteyen son kişilerden biriydi zaten forumun sonuna gelinmişti. Demek ki ondan sonra gerginlik yükselmiş.

Bu arada bir süredir yoldan araçlar büyük bir gürültüyle geçmeye başlamışlardı. Sanki pistteymişiz gibi. Tam bu sıralarda, yanlış hatırlamıyorsam, artık listede adı yazanların konuşması bitmişken, bir arkamızdaki yoldan bir grup arabalarla türk bayraklarıyla bagırarak kornalar calarak gectiler. Forum grubu ayaklandı. Sonra asker düğünü diyenler oldu. O sırada bir fişek atılmış parkın yol kenarına düşmüş.

İnsanlar gerildi, zaten bizim forum konusmaları bitti dagılalım diyenler oldu, fakat içmiizde bir grup 5 dakika daha oturup bazı görüşleri oylamayı bir takım konuları sonuclandırmayı önerdi. Kalmaya karar verdik. bundan biraz önce ya da aynı sıralarda, muhtarın yanındaki kel bir adam (saldırı videolarında "napıyorsunuz çocuklar" diyor saldıranların arkasından) konusmaya basladı. Hiddetli ama dogru şeyler söyledi bana sorarsanız. Dedesi fötr şapka takmadığı için asılmış. Tarihsel birikmiş öfkeyi görebiliyorduk adamda. Stereotipleşmelerimizden, insanları göbeğini kaşıyan adam şeklinde ötekileştirdiğimizden bahsedip bizi suçladı. Sürekli adamın sözünü kestiler. O dinlemişti halbuki dakikalardır. O da sizin bizi dinlemeye niyetiniz yok'a noktasına getirdi. Moderator ve bir kac kisi daha artık meselemizin bu olmadıgını anlatmaya calısıldı adama, buyrun siz de katılın beraber oturalım, sizi dinleyelim dendi. Aslında o adam diyalog kurulabilecek biriydi. Fakat muhtar işleri kızıştırdı.

Birden konuyu yine "burada toplanmayın artık, zaten siz mahalleli degilsiniz" noktasına getirdi Muhtar. İtiraz edildi. Dogru aramızda Yeniköylü az kişi vardı gerçekten. Ama biz de yakın çevrede oturan insanlardık. Sonra daha da korkunç bir şekilde, "bir kaç rum'um peşine gelmiş burada camiye karşı çıkmaya çalışıyorsunuz" demeye basladı. Olay gene dine karşı olma noktasına geldi yani. Hem de rum vatandaşlara karşı böyle korkunç bir tabirle. Tabi ki herkes iyice gerildi durumun böyle olmadığını anlatmaya çalışanlar her kafadan bir ses tartışmanın dozu artıyordu.

Fakat olayın kopma noktası, biz ne kadar gergin olunsa da muhtar ve yanındaki kel adamla sağduyulu bir şekilde tartışmaya çalışırken, rum biri (Yorgo imiş sonra söylediklerine göre adı) "mahallemizde böyle olaylar yoktu, sizi burada istemiyoruz" şeklinde, sadece bağırarak, kesinlikle karşılıklı konuşmaya mümkün olmayan bir tonda, bağırmaya başladı arkadan. Aslında çoğunluk adamla konuşulamayacağını anlayıp tekrar muhtar ve kel adamla olan münakaşaya döndük ama bir kaç kişi o kişiyle de münakaşaya girdi sanırım. Sonra birilerinin -bizim aramızdan gibi görünen birilerinin- Yorgo beye el kaldırdığını görenler olmuş, ben görmedim. Fakat Yorgo'nun yükselttiği tansiyon sonucu muhtarın arkasındaki genç bıçkın delikanlı grubundan birisi, aramızdaki Yeniköylü bıyıklı bir beyle atışmaya başladı. Birbirlerini önceden tanıyorlardı haliyle o yüzden atışma artık kişiselleşmişti. Sonunda o çocuk -twitter ekran görüntüleri dolaşan- bu yeşilli beye saldırdı naralar atarak. Bir güruh parkın içine daldı.

O yeşilli bey neredeyse linç edildi. Parkın içinden yola kaçtı. Esnafın şemsiyelerini çıkarıp onlarla vurmaya başladı adama aynı çocuk. Sonra bir ara sokağa girdi güruh. Sonra Tarabya tarafına doğru seyretti kavgalar. O esnada ben ve birkaç kişi Yeniköylü ve Gezi direnişine destek veren fakat iki gündür toplantılara katılmayan bir mahalleli ile konuştuk. Yeniköyde hali hazırda bir gerginlik oldugunu (zaten ilk saldırdıkları mahalleden insanlardı) büyük çogunluğun AKP seçmeni oldugunu, bir zamandır tencere tava eylemlerini bile artık cogunun yapmayı bıraktıklarını anlattı. Cami gibi bir durum olunca "hassas" noktaların kazınması kolay oluyor.

Sonra siren sesleri duydum, polis aracı geldi sandım. Hatta gördüm sanıyorum ve yanımdan birisi de "kaç saat önce çağırdım anca geldi" dedi, ama sonradan öğrendim ki o araç polis değil ambülansmış?!.. o esnada o zamana kadar hala insanları sakinlestirmeye ayırmaya calısan moderatörümüz bize dogru gelip "artık dağılalım, beni bir kere daha görürlerse asacaklarmış" şeklinde tehditler aldığını anlattı. zaten polis geldi artık yatışır diye düşünerek İstinye'ye doğru yürümeye başladık bir grup. Arkamızdan o yeşilli beyin taksiye binip kaçtığını, sonrasında başka insanlara da saldırdıklarını, bıçak çektiklerini, 2 kişinin daha hafif yaralandığı başkalarının paylaşımlarından okudum.

Bu bir polis(devlet) şiddeti değil. bunu yapanların tabi ki sonuna kadar hukuki süreçlerle cezalandırılması için hepimiz elimizden geleni yapacağız. Hukuki süreç başlatılmış zaten. Fakat bu sefer saldıranlar mahalleli, ve bu çok daha korkunç, çok moral bozucu. 30bin polisin şiddetinden çok daha fazla sarsıyor 3-5 sivilin şiddeti. Bu durumun toplum içindeki çatışmayı iyice kızıştırıcı, kutuplaştırıcı bir yere gitme riski var çünkü.

Yeniköy herkesin herkesi tanıdığı bir mahalle yapısında, Taksim gibi deği, Yeniköy parkı da Gezi parkı değil. Eylemlerimizi bulunduğumuz yerlerin dinamiklerine göre şekillendirmemiz gerekiyor. Bu aksam Abbasağa'da toplanma kararı alınmış, orada olmaya çalışacağım fakat sonrasında Yeniköy parkında toplanmaya devam etme fikrinin iyi bir fikir olmadığını düşündüğümü şimdiden belirtmek isterim. Büyükdereli bir arkadaş vardı yanımızda, orada böyle bir havanın olmadığını, Büyükderedeki forumlara eklenebileceğimizi konuştuk.

Orada oturan ve yüzyüze bakacak mahalleli insanları düşünmemiz gerekiyor. Nitekim Rum Yorgo'nun cinneti belki biraz ondandı, mahalledeki gerginliklerden ilk önce zarar görecek olanlar, orada oturan azınlıklar olacaklar... Yeniköy parkındaki toplanmalar, artık Gezi direnişi gibi polise ve devlete karşı bir güç gösterisi olmayacak, fakat bizim gibi düşünmeyen kesim, yani halkın "diğer %50sine" karşı bir güç gösterisi olacak. Bunu yapmayalım derim. Gideceği noktayı hiç iyi görmüyorum.

Herkese geçmiş olsun."

Reply · Report Post